17 Şubat 2011 Perşembe

Eşiniz Sizi Anlamıyor Mu ?


Evli çiftler arasındaki en temel sorunlardan bir tanesi erkeklerin kadınları anlamamaları, yardımcı olmamaları, ilgi göstermemeleridir. Evliliğin ilk yıllarında var olan anlayış, heyecan, alaka zamanla azalmakta, yerine monoton, ilgi alanları başka yere kaymış, paylaşımsız ilişkiler gelmektedir.
Kadın hem evde hem işte çalışıyorsa tüm görevlerini yapar. Toplum tarafından da tüm bu işler ve çocuk bakmak sadece kadının görevi gibi algılanır. Hatta aile büyüklerimizden bile, “Kocasına iş yaptırıyor” diye eleştiri alırız. Bu şekilde bir hayat süren kadın gittikçe yabancılaşır, sessizleşir ve kendini yalnız hissetmeye başlar. Gerilmeye ve sık sık öfkelenmeye, tahammül gösterememeye, titiz olmaya başlar. Erkek de bundan iyice şikayet eder. Ama “Acaba bu kadın ne istiyor” diye düşünmez, sürekli eleştirirler. Bu kısır döngü bu şekilde devam eder.
Bazıları Kendisini Dışarı Atar
Alışveriş merkezlerine, arkadaşlarla kahve içmeye, zamanı ve kendini tüketmeye. İstediği biraz destek, ilgi ve önemsenmektir. Pahalı hediyeler değil, üzerinde düşünülmüş hediyeleri tercih eder. Ama nerede karşı tarafta o incelik. Kötü niyetten değildir elbet. Tükenmiş ilişkiler, özensizlik hem karşımızdakine hem kendimize. İlişki öyle bir hale gelir ki, kavga bile edilmez, sorun ne dendiğinde gösterilecek bir delil dahi yoktur.
Çoğumuz Değişmeyi Reddederiz
Aslında insan ilişkilerinde çözümsüz olan çok fazla bir şey yoktur. Ama çözümler bizim değişmemize dayandığı için, çoğumuz değişimi reddederiz. Çözümsüzlük bundandır. Biraz iletişim bilgisi edindiğimizde, biraz kendimizi ifade etmeyi öğrendiğimizde, biraz da karşımızdaki acaba ne hissediyor diye odaklandığımızda ilişkilerimiz kesinlikle daha olumluya doğru gidecektir. Eğer siz değişmezseniz karşınızdaki de değişmeyecektir. Bunu bilmelisiniz.
Olumlu İlişki İçin Paylaşım
Her zaman kendinize zaman ayırın. Bakımınıza dikkat edin. Bunu kendiniz için yapın.
Kişisel gelişiminize özen gösterin. Kendiniz gelişmiyorsanız ilişkiniz de gelişmez. Siz gelişiyor karşı taraf gelişmiyorsa, ilişkinizde gene sorun olacaktır. Bunu eşinizle paylaşın ve gerekirse yardım alın.
Hayatı heyecanla yaşayın. Tutkuyu önemseyin.
Kocanız için her zaman gizeminiz olsun. Merak edip, keşfedilecek yanlarınız mutlaka olsun.
Mesajlarınızı net verin. İsteklerinizi kısa ve net cümlelerle ifade edin. Erkekler kadınların tercih ettikleri dolambaçlı cümleleri anlamazlar.
Kendisi anlasın ve ben söylemeden yapsın anlayışından vazgeçin. Böyle bir şey olmayacak.
Suçlayıcı konuşmayın, iletişime açık olun.
Beklentilerinizin karşılanmasını bekleyerek hayatınızı zindan etmeyin.
Ev işlerini “iş” olmaktan çıkartın. Birlikte yapabileceğiniz bir paylaşım alanı olarak görün, eşinize de bu şekilde anlatın. İş yaparken eğlenin.
Negatiften uzak durun. Hiç kimse tepesinde emirler veren birinden hoşlanmaz siz de dahil.
Mukayese yapmayın. Başkalarının eşleri ile kıyaslamayın.
Konuşmalarınızda “sen şöylesin” yerine “ben böyle hissediyorum” tarzını benimseyin.
Uzman Psikolog Dilek Kırcaoğlu

İlişkilerin çıkmaza girmesinin en önemli nedenlerinden biri çiftlerin birbirlerini anlayamamasıdır. “Beni anlamıyorsun” cümlesi krizin yaklaşmakta olduğunun adeta habercisidir. Ancak çiftlerin birbirini anlamamasının arkasında yatan gerçek hiç de sanıldığı gibi değil… Eşinizin sizi anlamadığını mı düşünüyorsunuz? Yapılan bir araştırmaya göre, bunun sebebi eşinize çok yakın olmanız olabilir.

Psikologlar, iki insanın birbirini çok iyi tanımasının ve çok fazla şey paylaşmasının dillerinin tehlikeli bir şekilde belirsiz, iki anlamlı hale gelebileceğini belirtiyor. 

Uzmanlar, bu yakın iletişim halinin, uzun vadede yanlış anlamalara, kavgalara ve hatta ilişkide ciddi sorunlara yol açabileceğini düşünüyor. Chicago Üniversitesi ve Massachusetts’teki Williams College uzmanları tarafından yapılan araştırma, çok yakın çiftlerin ve iyi dostların birbirleriyle bir yabancıyla olduğundan daha iyi iletişim kurmadıklarını ortaya koydu.

Hatta bazen ortaklaşmış bilgiler olmadığından yabancılarla eşleriyle olduğundan daha iyi iletişim bile kuruyorlar. Uzmanlara göre, bu durum ilişkiler açısında tehlikeli.

Araştırmanın yazarlarınrdan Profesör Boaz Keysar, “İnsanlar yaygın olarak yakın oldukları sevgilileri ya da dostlarıyla yabancılarla olduğundan daha iyi iletişim kurduklarını düşünürler. Ama bu yakınlık hali, insanların ne kadar iyi iletişim kurabileceğini abartmasına yol açabilir. Kullandığınız dil çok belirsiz ve iki anlamlı bir hal alabilir. Beyin tembelleşir. Bu rahatlama hali ve ortaklaşma durumuna alışmak ters tepebilir. Yanlış anlamalar, gelecekte kavgalara neden olabilir ” diyor.

Çalışmayı eşine düşündüğü bazı şeylerin net, bazılarının ise daima net olmadığını göstermek için yaptığını belirten profesör Keysar ve ekibi, 24 evli çifti inceledi. Gönüllü çiftler birbirlerine arkaları dönük bir şekilde oturdu ve birbirlerinin belirsiz ifadelerinin ne anlama geliyor olabileceğini tahmin etmeye çalıştı.

Araştırmada günlük kullanımda yaygın olan ifadeler kullanıldı. Eşler sürekli olarak iletişim kabiliyetlerini abarttı, ve yabancılarla eşleriyle olduklarından daha iyi iletişim kurdu. 60 Williams College öğrencisiyle yapılan benzer bir deney de aynı şeyin yakın dostlar için de geçerli olduğunu ortaya koydu.

Kaynak : Gazete Port




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder