Karıma dedim ki, ´Doğum gününde nereye gitmemizi istersin?´
Yüzünde keyiften eridiğini görmek beni ihya etti!.
´Uzun zamandır gitmediğimiz bir yer olsun !´ dedi.
O zaman önerdim, ´Mutfağa ne dersin?´
İşte kavga böyle başladı...
Cumartesi sabahı, sakin- sakin giyindim, kahvaltımı ettim, köpeği kapıp sessizce garaja geçtim..
Kayığı arabanın üzerine atıp, şelaleye doğru yola çıktıydım ki, baktım fırtına çıktı-çıkacak..., garaja geri döndüm, radyoyu açtım, hava durumu, havanın gün boyu böyle gideceğini söylüyor....Eve geri döndüm, yavaşça soyunup, yatağa süzüldüm..
Uyumakta olan karımın vücuduna arkadan sarılıp, arzu dolu, kulağına fısıldadım,
´Dışarıda hava berbat´...
10 yıllık sevgili karım mırıldandı ´Salak kocam bu havada balığa gitti, inanabiliyor musun?´
Ve kavga böyle başladı...
Bir adamla bir kadın, bebekler gibi uyumakta.
Sabahın üçünde, birden dışarıdan bir gürültü geldi.
Kadın, panik içinde yataktan fırlayıp adama doğru bağırdı ´Aman Tanrım,
Bu kocam galiba!´
Adam da yataktan fırladı, korku içinde ve çıplak, kendini camdan attı, yere yapıştı. Dikenli çalının arasından koşabildiğince hızlı arabasına koştu;
Birden ayıldı, geri dönüp yatak odasına girdi, ve karısına : ´A s..tir!!! Senin kocan benim!!!´ diye bağırdı.
´Yok yaa ne kaçtın öyleyse?´
Ve kavga böyle başladı...
Karıma 14.95.´e bir kasa Miller bira alalım, diyordum ki,
7.95´e bir kutu dondurma almasın mı?.
´Oysa bira ile bu gece, dondurmayla olduğundan daha çekici olurdun´ demiş bulundum.
Ve kavga başladı...
Kadın çıplak, yatak odasındaki aynadan kendine baktı.
Gördüğünden pek memnun kalmamıştı ki, kocasına dönüp, -´Korkunç görünüyorum; yaşlı, şişman ve çirkinim!!´ dedi ve devam etti:
-´Hadi bana bir iltifat yap, buna ihtiyacım var!!.´
Kocanın cevabı: ´Gözlerin iyi görüyormuş !!.´
Ve kavga başladı...
Karımı restorana götürdüydüm.... Garson, her nasılsa, önce benim siparişi aldı.
´Ben ızgara bonfile alacağım, az-orta pişmiş lütfen.´
´Deli danadan korkmazmısınız?´ dedi,
´Cık, dedim o kendi siparişini kendi verir!.´
Ve kavga böyle başladı...
Mezunlar yemeğinde karımla masadayız,
Yandaki masada, sarhoş, elindeki kadehi çevirip duran kadına bakakalmışım.
Karım sordu, - ´Onu tanıyormusun?´
-´Evet,´ dedim, ´Eski flörtüm. Duydum ki yıllar önce ayrıldığımızda içmeye başlamış, o zamandan beri kendisini ayık gören yokmuş´
´Hadi canım!´ dedi karım, ´amma uzun kutlamış!!´
Ve kavga böyle başladı...
Emekli olduğumun ertesi, Sosyal Sigortalar´a gidip müracaatımı yapayım dedim.
Masadaki memure, yaşımı teyit etmek için ehliyetimi istedi.
Ceplerimi karıştırdım, cüzdanımı evde bırakmışım!.
Kadına dedim ki ´Bir koşu eve gidip getirebilirim!´.
´-Yok canım´, dedi kadın , ´ Gömleğinizi açın lütfen!´... Düğmeleri açtığımda, kıvırcık, kırlaşmış göğüs kıllarıma bakıp, ´bu kır renk, benim için kanıt olarak yeterli!´ dedi ve müracaatımı aldı.
Eve döndüğümde, sigortalarda başıma geleni karımla paylaştım.
´Pantolonunu da indireydin keşke!´ dedi ´maluliyet de bağlarlardı belki!´
İşte kavga böyle başladı...
Oturmuş TV de kanallar arası zaplarken, yanıma oturan karım sordu:
-´Ne varmış bakiim TV´de?´
´Toz.´ dedim,
Ve kavga başladı...
Karım, yaklaşmakta olan yıldönümümüz için çaktırmadan ayak yapıyordu ..
´Üç saniyede hızla 0 dan, 100 ye çıkabilen bir nesne istiyorum´ dedi,
Bir baskül aldım ona!.
İşte kavga böyle başladı...
ALINTIDIR.