28 Kasım 2010 Pazar

Ayşe Kız (Bölüm 3)

Birden kolumdan tuttu. Kuvvetli bir şekilde sarstı. Ali'nin kızkardeşi Leyla'ya dert yanmıştım. Bir an içimde korkuya düştüm. Acaba söylemiş midir diye.. Ali anlattı olan biteni ve korktuğum başıma geldi.. " Ayşe sen ne dediğinin farkında mısın ? Niye evlenemeyecek mişiz biz ? Köyün bütün gençleri evlendi.. Biz kaldık ikimiz ortada.." diye tüm içindekileri döktü benimde leylaya döktüğüm gibi... Sanırım anlamamıştı beni leyla'da. Abisi gibi.. Onca derdin tasanın içerisinde.. Ya gözlerine sokmam gerekiyordu tüm hayatımı ya da baştan sona anlatmam ama hiçbirine kalkıp ta cesaret edemiyordum. Ali'ye " Sonra konuşalım dedikten sonra işime döndüm." Oda ısrar etmeyip işine döndü.. Daha sonra gelmek üzere..
Köyün ebesi hacer nine benim doğumuma yardımcı olan nine'ydi. Tüm köy çok severdi kendisini. Bakkal hüseyin amca, berber ali amca, köy doktoru mithat bey , köy imamı abdullah bey, köy öğretmenimiz dursun bey herkez çok severdi kendisini. Geçen gün bize uğrayası gelmiş. Anam kalkamamış.. Babam kapıyı açadurmuş. Hacer nine : " Ayşe kızımız yok muydu ? Bir işim düşdüydü." demiş. Bana söyleyeceklerini çaktırmamak için. Babam da :"Yok kızım şu an tarlada çalışmakta hacer nine." demiş ve hacer ninede dosdoğru tarlaya gelmiş. Söyleyeceği önemli birşey herhal diyerek içimden buyur ettim ninemi. Hacer nine : " Kızım artık Ali ile yuva kurma zamanınız geldi. Madem sen kuramam diyorsun gidemem diyorsun. Ali gelecek artık. İş işten geçmeden bu iş bitsin. Sizden başka genç kalmadı evlenmeyen.." dedi hacer nine.. Bende lafa girecek oldum ama herşey boğazımda düğümlendi. Hacer nine her türlü hayıra koşar.. Yardımcı olabileceği her konuda söz sahibiydi. Ben bu konuda kendisine hiçbirşey diyemiyor. Evlenince sorumluluğumun 2 katına çıkacağından korkuyor ve sorumluluk almaya bir türlü yanaşamıyor. Bir yandan da çok seviyordum ali'yi. Hacer nine'ye :" Hacer nine hele biraz daha zaman geçsin bakarız gayrı." diyerek evine yolcu ettim tarladan.
Hacer nine'nin kocası 3 yıl önce vefat etmiş. Oğlu şehre yerleşip kadın bir başına yapayalnız kalmıştı. Köyde 100 kişi vardı ya da yoktu. Herkez birbirini tanır selamını eksik etmezdi. Mali işlerin başıda köyün ağası haydar ağa'ya bakardı. Borcu olan herkez borç ister. Daha sonra faiziyle kat be kat geri alırdı. Artık köylüde bıkmıştı ve borçlardan kurtulmaya çalışıyorlar fakat işlerin kötü gitmesi sebebiyle tekrar borç alıyorlardı.
Ama bildiğim tek birşey vardı. Birgün bu değirmen duracak ve yeni bir zaman başlayacaktı. Her zamanki gibi işleyen bu düzen birgün son bulacaktı ve bu son çok yakındı.

(Bölüm 4 Yakında)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder